Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Turizm 'Günübirlik' kiralamaya 'Basit Konaklama Belgesi' - Turizm Haberleri

        Turizmde beklenen doluluklara ulaşılamaması sektörde gündem olurken bunun sebepleri tartışılıyor. Sektör temsilcilerinin şikayet ettikleri konuların başında kayıt dışı 'günübirlik' kiralamacılar var.

        Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada bu konunun gündemlerinde olduğunu ve düzenlemeler için çalışıldığını belirtti. Bakan Ersoy, "Bu evlere sertifika zorunluluğu getireceğiz, Bakanlığa yapılacak başvuru ile bu belge alınabilecek. Ayrıca, otellerde olduğu gibi bu evlerde konaklayan kişilerin bilgileri de ilgili kurumlar ile paylaşılacak. Elde edilen gelirin de vergisinin ödeneceği bir sistem olacak" dedi. akanlık olarak bu tip kiralamalara karşı olmadıklarını vurgulayan Bakan Ersoy, "Dünyadaki gibi biz de bunu kayıt altına almayı hedefliyoruz. Bu konudaki ilgili mevzuat çalışması yıl sonunda tamamlanacak" bilgisini paylaştı.

        REKLAM

        Kayıt dışı bu tip uygulamaların nasıl tespit edileceği ve nasıl düzenleneceği merak konusu oldu. Biz de konuyu sektör temsilcilerine danıştık.

        RIZA PERÇİN: 'BASİT KONAKLAMA BELGESİ' VERİLECEK

        Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Başkanı Rıza Perçin, 6 aydan kısa konaklamaların turizm faaliyeti kapsamına girdiğini belirterek, bu tip kiralamaların sadece şirket olarak yapılacağını ve 'Basit Konaklama Belgesi'yle resmiyet altına alınacağını söyledi.

        "ŞİRKET OLARAK KİRALAYACAK, VERGİSİNİ VERECEK"

        Perçin, "Bütün tesislerde, tiny house'larda, 1-2 odalı yerler için bile 'Basit Konaklama Belgesi' çıkmıştı. Aynı şekilde ticari amaçlı kullanım varsa bu şekilde belgelerle yapılabilir. Bakanlığımız da bunun üzerine bir çalışma yapıyor. 6 aydan kısa kiralamalar bir turizm faaliyetidir. İnsanlar geliyor buraya, 20-30 gün ailesiyle konaklıyor. Burada bir turizm hareketinden bahsediyoruz. Bunun pazarlamasını da sadece TÜRSAB üyesi acentalar yapabilir. Basit konaklama belgesiyle buraları resmiyet altına alacaklar. Mesela benim 3 dairem var, ben buraları kiralıyorum ve turist getiriyorum; aynı otellerde olduğu gibi emniyete 'Bende bu kişiler konaklıyor' diye hem bildirim yapacak hem resmiyete kavuşturacak, fatura kesecek. Bir dairenizi bu şekilde kiraya vereceğiniz zaman 'Basit Konaklama Belgesi' ile orayı resmiyet altına alacaksınız. Kim kiralıyorsa şahıs değil, şirket olarak kiralayacak, vergisini devlete verecek. Kim kalıyorsa emniyet bunu görecek. Devlet 1972'de demiş ki bu turizm pazarlama işini turizm acentaları yapabilir. Büyük siteler var, 100 dairenin 30'u yabancıların. Yabancı burada oturuyor mu, oturmuyor, yer kiralıyor. Sürekli yeni insanlar gelip gidiyor. Bunların denetlenmesi lazım" diye konuştu.

        REKLAM

        "8 MİLYONUN ÜSTÜNDE TURİST GELMİŞ, 1.5 MİLYONUNU GÖREMİYORUZ"

        Kayıt dışı turizm faaliyetlerinin büyüklüğünü rakamlarla anlatan Perçin, "8 milyon 200 bin kişi geldi şu ana kadar, biz 1.5 milyonunu göremiyoruz. Nerede bu insanlar, dediğimiz yerlerde. Bazıları direkt uçuş olmadığından burayı aktarma için kullanmışlar ama bu ancak 1.5 milyonun yüzde 10'udur. Bu kayıtsız konaklama yerlerinde yüzde 15 ila yüzde 20 arasında resmi olmayan bir konaklama gerçekleştirmişler" dedi.

        "WHATSAPP, FACEBOOK AĞLARIYLA PAZARLAMA YAPIP TUR SATIYORLAR"

        Perçin, bu tip konaklamalar için WhatsApp ve Facebook gibi sosyal medya mecralarında ağlar kurulduğunu ve pazarlamanın bu şekilde yaptığını söylerken, "Bunu nasıl pazarlamışlar? Airbnb dışında Rusya ve Ukrayna dillerini konuşan kişilerin kendi aralarında kurdukları WhatsApp, Facebook ağları ve kendi yazılımlarıyla yurt dışına bu yerleri pazarlıyorlar. Biz bunu kontrol altına alamıyoruz. Villa kiralamayla başladı aslında bu 3 yıl önce. Bunun resmiyet kavuşması gerektiği, villa da olsa bunları sadece seyahat acentelerinin yapması gerektiği konusunda bastırmıştık. Emlakçı da yapıyor, acenta da yapıyor, etraftaki bir manav bile ev kiralıyor. Sorun olacağını 3-4 yıl önce söylemiştik. Türkiye'ye bu şekilde de olsa turist gelmesi kötü değil tabii ki ama bir organizasyonla gelse misafir, örneğin 300 dolar bırakacağı yerde, evde 100 dolar bırakıyor Türkiye'ye. Bu hedeflediğimiz girdiden sapmamıza neden oluyor" dedi.

        REKLAM

        "TÜRKİYE ADINA KÖTÜ BİR ALGI OLUŞUYOR"

        Rıza Perçin, kayıt dışı konaklamayla Türkiye'ye gelen turistlerin yaşadıkları kötü tecrübelerin ülkenin imajını da zedelediğini belirterek, "Bu yıl geçti diyelim ama seneye kesinlikle bu kişilerin turizm faaliyeti yapmaması gerekiyor. Bunlar tur bile satıyor. Kanun diyor ki; turizm pazarlamasını sadece Seyahat Acentası Birliği üyesi acentalar yapar. Bir turist sorun yaşadığı zaman biz sigortasını yapıyoruz, mesuliyetini kabul ediyoruz. Kayıt dışı olunca böyle olmuyor. Sorun yaşayıp gittiği zaman, nerede sorun yaşadın denilince, Türkiye'de yaşadım diyor. Bu Türkiye adına kötü bir algı yaratıyor. Ülke adında kötü yönde etkisi oluyor" ifadelerini kullandı.

        'Günübirlik' kiralama yapan kişilerin tespitinde siber suçlarla mücadele ekibinin de rol alması gerektiğini sözlerine ekleyen Perçin, "Biz, İl Kültür ve Turizm Müdürlükleriyle, Emniyet ile birlikte yoğun bir şekilde bunların saptanması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bu tabii ki yeterli değil. Önümüzdeki dönemde yazılımla, siber suçlarla birlikte daha çok üzerine gidilmeli. Caydırıcı cezalarla, bunun sonunda sınır dışı ihraca varana kadar cezalarla bunların önüne geçilebilir. Şimdi adama ceza yazılıyor, adam turdan 30 bin lira kazanıyor, 3 bin lira ceza öderim, 27 bin lira kazanırım, yine kazanırım diyor. Aracını trafikten men, yabancı ülke vatandaşıysa ülkeden ihraca kadar cezalar verilirse bu işler sona erer" dedi.

        Antalya'da konut kiralarının artışının da bu işletmelere bağlayan Perçin, "2+1 ev Antalya'da 30 bin lira. Buraya bir memur gelirken 'ben ne yapacağım' diyor? Ben 20 bin lira maaş alıyorum, nasıl ödeyeceğim diyor. Bu fahiş kiraların sebebi de bu sistemdir. Bu sistem engellenirse kiralar 5 ila 12 bin lira rayına oturur. Yüzde 100, yüzde 200 fazla kiralar ödeniyor. Çünkü 10 bin liraya memura mı verecek ev sahibi, 30 bin liradan 1 yıllık peşin ödeyene mi verecek? Bu sistemi çökerterek kiralarda da düşüş yaşayabiliriz" diyerek sözlerini tamamladı.

        REKLAM

        KAAN KAVALOĞLU: BİZİM GEÇTİĞİMİZ MEŞAKKATLİ YOLLARDAN GEÇMELERİ GEREK

        Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu, ev kiralama sisteminin resmi şekilde yapılmasında sakınca bulunmadığını ifade ederken, "Turizmin böyle bir şekli de var, bizim buna karşı olmamız söz konusu değil. Biz bu sistemin denetlenmesi, vergilendirilmesi, bizim geçtiğimiz meşakkatli yollardan geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak o zaman sağlıklı bir rekabet oluşabilir. Bununla ilgili bir kanun çıkması gerekiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, dünyadaki örnekleri göz önünde bulundurarak bunun üzerine çalışıyor. Kanun çıktıktan sonra sistem yürürlüğe girecek. Yoksa kimin evde kalacağına, kimin otelde kalacağına turist kendisi karar verir" dedi.

        Bakanlığın yaptığı çalışmalarla ilgili konuşan Kavaloğlu, "Biz bir taslak çalışma yaptık, bakanlık üzerinde çalışıyor. Bana göre Antalya'da yabancıların yüz binin üzerinde evi var. Gecelemenin yüzde 19'unun bu evlerde yapıldığını söyleyebiliriz. Stopajını, vergisini ödeyene biz ne diyebiliriz? Ben yangın prosedürlerinden geçiyorum, sertifikasyon, hijyen prosedürlerinden geçiyorum, istihdamla ilgili büyük bir katkımız var" diyerek bu tip işletmelerde bir standartın oturtulması gerektiğini kaydetti.

        "KİRALAR ARTIYOR, ÇALIŞANLAR NASIL KONAKLAYACAK?"

        Konutların kiralanarak turizm faaliyetlerine sokulmasıyla kiraların arttığını söyleyen Kavaloğlu, "Bizim çalışanlarımıza karşı sosyal sorumluluklarımız var. Antalya'daki kiraların artmasının sebeplerinden birisi de bu. Çalışanlar ve aileleri nerelerde konaklayacak? Kiralar bu şekilde artmaya devam ederse biz nasıl konaklatacağız çalışanlarımızı? Nasıl istihdam anlamında gelişimi sağlayacağız? Oteller sadece karlılık esasına dayalı şirketler değillerdir. Ülkenin tanıtımında, turistlerin mutlu mesut gelip gidebilmesinde... Bunun için de en önemli şey insan gücümüzdür. Çalışanların refah seviyesinin yükselmesi gibi bir görevimiz de var. Daha iyi, güler yüzlü hizmet verebilmesi gerekir. Evde derdi varsa nasıl güler yüzlü hizmet verecek? Otellerin lojman imkanlarının da artması gerekiyor, gerekirse aileleri de lojmanlarda konaklatacağız, başka çare kalmıyor" dedi.

        REKLAM

        İSMAİL ÇAĞLAR: "ODAMA KAYITLI 6 BİN KİŞİ VAR, KAÇAK İŞ YAPAN 15 BİN KİŞİ VAR"

        Bu konudaki sıkıntıları yetkili mercilerle paylaşan Antalya Emlakçılar ve İş Takipçiler Oto Galerisi Esnaf Odası Başkanı İsmail Çağlar, sadece konut kiralamada değil birçok alanda kayıt dışı işlem olduğunu ifade ederken, "Şu anda tüm Türkiye'de 'ayakçı' diye tabir ettiğimiz kaçak, oda kaydı, maliye kaydı olmadan çalışan binlerce insan var. Sadece otel ve pansiyonda değil, emlak, galeri, araç kiralamada da var. Benim odama kayıtlı 6 bin kişi var ama 15 bin tane 'ayakçı', vergi ödemeyen kişiler var. Bunların içerisinde 2 bin-3 bin kişi yabancı. Yabancı 3+1 ev alıyor mesela, bir odasına 2 odasına birilerini alıp, günlük kira akışı elde ediyor. Tüm mesleki dallarda bu denetlemenin bir an önce başlaması lazım" diye konuştu.

        "HEM DEVLET HEM ESNAFIMIZ ZARAR GÖRÜYOR"

        Çağlar, resmi olmayan yollardan bu tip işlere giren kişilerin tespitiyle ilgili ise, "Sadece ihbarla değil. Acilen maliye ve ticaret il müdürlüğü tarafından denetlenmeye çıkılması lazım. Günübirlik kiraya verilen daireler belli zaten, suç üstü yapabilirsin. Kiraları da etkiliyor tabii ki hepsi birbirine bağlı. Hem devletimiz hem de esnaflarımız bu işten zarar görüyor. Bu işi resmi olarak yapanlar vergi verirken, diğer kişiler vergisiz olarak bu işi yapıyor. Devletin önemli gelir kaynağı bizim vergilerimiz. Benim 6 bin üyem sattığı her şeyin vergisini ödüyor, maliyeye stopaj ödüyor, çalışanın sigortasını ödüyor, dükkan kirası ödüyor, yakıt parası ödüyor. Bunların hepsi bir şekilde devlete vergi olarak dönüyor. Fakat 15 bin kişi 1 kuruş vergi ödemiyor. Örneğin emlakta esnaf yüzde 2 komisyon alırken, bunlar yüzde 10 komisyon alıyor. Birçok yabancı, 2 daire alıyor, birinde oturuyor, birini kiraya veriyor ve onu devlete bildirmiyor. Bunlar denetlenmeden çözüm olması. Ben Antalya Emlakçı Odası başkanı olarak buna talibim. Bana 3 ay yetki versinler Antalya'da, emniyetten, maliyeden, ticaret il müdürlüğünden, belediyeden kişilerle çalışalım. Söz veriyorum Antalya'da 3 ayda bu 'ayakçı' olarak adlandırılan kişileri temizleyeceğim. Çok zor değil, kapı kapı gezip denetleyeceksin. Vergi veren herkesin yanındayım, vermeyenin de karşısındayım. Benim esnafım vergi verirken, bunlar vergi vermeden bizden iyi yaşıyorlar" dedi.

        REKLAM

        ULVİ ÖZCAN: DENETİM AÇISINDAN EKSİĞİMİZ VAR

        Özellikle Akdeniz için gündeme gelen 'günübirlik' kiralamanın İstanbul'daki durumunu da sorduk. İSTEB Koop Başkanı Ulvi Özcan, İstanbul'daki 'günübirlik' kiralama piyasasıyla ilgili, "Tümüyle resmi bir piyasa olmadığı için bu rakamı vermek oldukça güç. Ancak özellikle büyük şehirlerde TL ile kiralamananın dezavantajları nedeniyle ev sahipleri evlerini kısa süreli kiralamaya vermeyi tercih ediyorlar. Hatta yabancıya kiraya verilmesi durumlarında dövizle kiraya vermek de mümkün olduğundan bu sistem tercih ediliyor" dedi.

        Özcan, bu tip kiralamaların ev sahibinden habersiz yapılıp yapılmadığıyla ilgili ise, "Çok sık olmasa da karşılaşıyoruz. Ama çoğunlukla bu tür kiralamalar kiraya verenden izinsiz de olabiliyor. Bu tür olayları çoğunlukla televizyondan izliyor, gazetelerden okuyoruz" diye konuştu.

        Ulvi Özcan, kontrol konusunda nasıl düzenlemeler yapılabileceğiyle ilgili, "Şu anda edilebildiğini düşünmüyorum. Çoğu piyasalarda olduğu gibi bu piyasada da hem kamu denetimi, hem de piyasa denetimi açısından çok eksiğimiz var. Dolayısı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın mevzuat düzenlemesinin hem asayiş yönünden, hem gayrimeşruyu önleme, hem de vergi tahsilatı yönünden değerli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

        Son olarak 'günübirlik' kiralamaların konut kiralarına etkisine değinen Özcan, "Ben arz talep dengesini sağlama açısından piyasaya bir fayda getireceğini düşünmüyorum. Çünkü bu tip yerler tekrar uzun vadeli kiralamaya yönelip iç piyasada kiraya veren riskini tekrar almak istemeyeceklerdir. Belki standartta zorluklarla karşılaşıp mecbur kalırlarsa bir şey diyemiyorum" dedi.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ