Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Lyon maçına göre 4 farklı, 4 de yeri değişmiş oyuncu ile başladı Beşiktaş.

        Beşiktaş da olsan şaşkınlık hasıl oluyor.

        Lyon yedeği Tolgay müthiş ara pası attı, Avrupa mahkumu Aboubakar huzurlu bir vuruş yaptı.

        Siz de Tolgay’ın daha çok oynayabilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?

        O düşünüyor ama Talisca ve Oğuzhan arka arkaya oynayacaksa, Şenol Güneş pek düşünmüyor. Açıkçası çabuk da yoruluyor.

        Çok top kayıplı Beşiktaş’a karşılık, altyapı uzmanı Eyüp Arın’ın adeta üzülerek 10 yabancıyla kurduğu Adanaspor iştahlı oynadı, olacağı oydu, müthiş bir ara pas da Magaye’den Roni’ye, ondan direk dibine.

        Marcelo o sıra Mitrovic olmuştu!

        İnsan Talisca’nın frikiğe şiir yazan sol ayağının topu havaya dikerken ne düşündüğünü merak ediyor. Tayin terfi karmaşasından belli ki ayak da nasibini almıştı.

        Beşiktaş’ın hareketlenmesi ancak Adanaspor’un kıpır kıpır oyununa karşı kıpırdama olduğunda yarım saati geçmişti oyun.

        Tolgay’ın 2’nci müthiş gol pası onu ilk yarının tek ince iş ustası ilan ediyordu.

        Beşiktaş’ın ortaya karışık kurgusunun yarattığı şaşkınlığı şuradan da anlayın:

        İki yan hakemin aynı anda ofsayt bayrağı kaldırdığını da gördük!

        * * *

        2. yarı, Noah çağırmış olmalı, Atiba ilk kez Çarşı iznine çıkmış.

        Normalde o yoksa 10 kişi sanıyorsun takımı.

        Talisca yerini, hatta santrforun yerini de bulunca, ince beli de raket ayakları da keskin zekası da kendine geliyor. Gol de kendi kendine geliyor.

        Fakat futbol tek kişilik, tek taraflı oyun değil; defansı dağıtan Magaye ile Fabri de aynı fikirde!

        Lyon penaltıcısı Tosic’in tarihteki ilk golü böyle genel af dilekçesi gibi nasip olacakmış.

        Beşiktaş şampiyonluk yolu en kolay sanılan maçı en zor maç gibi oynadı. O gurur da Adana’nın olsun!

        * * *

        Başlığa dönersem:

        Beşiktaş-Adanaspor oynadı mı, aklıma “Bora ile Özer” gelir.

        Futbol tarihinin çok çabuk unutulan en unutulmaz vakalarındandır.

        Rumelikavaklı, Kulesporlu santrfor Bora Öztürk, amatörden üst lige gitmiş, sonra Altay’dan Beşiktaş’a gelmiştir.

        Boylu golcü beklenen golleri atamaz; Adanaspor’da ise Balıkesirli Özer Umdu 15 golle 1979 gol kralıdır.

        O devirler öyle geçici görevle Gomez, Aboubakar, Talisca filan getiremiyorsun; yönetim bakar, kim gol kralı, kim değil, Adanaspor’la takas yapar: Hem de kiralık; Al Bora’yı, ver Özer’i!

        Özer de Beşiktaş’ta pek gol atamaz, ama Bora 1980-81 sezonu Adanaspor’da 15 golle gol kralı, takımı da şampiyon Trabzonspor ardından 2. olur. Bora 5 golü tek maçta Rizespor’a atmıştır!

        Bora Beşiktaş’a, Özer Adana’ya döner; Bora 81-82’de 7 gol atar, şampiyon Beşiktaş’ın en golcüsüdür o kadarcık golle!

        Hocalığında, Fevzi Tuncay, Fatih Tekke’li U16 Milli Takım’ı 1994 Avrupa Şampiyonu yapan Boğaz çocuğu Bora’yı 20 yıl önce 42 yaşında kaybettik… Özer Umdu ise, Balıkesir’inde uydurma bir haber yüzünden neredeyse kendi cenazesine gidecekti! Ömrü daha da uzun, şampiyonluk onun için de olsun.

        Not: Habertürk’teki futbol yazıları dışında, yerli spor uygulaması Vole’de de her gün neredeyse birkaç yazı ve fotoğraf paylaşıyorum. Oraya da beklerim.

        Diğer Yazılar