Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SANKİ bir "icat"tı...

        Akla gelmesi, "içinden çıkılması çok zor"du...

        Üzerinde uzun yıllar çalışılması gerekiyordu...

        Ki, "hapşırırken ağzın elle kapatılmasının neredeyse orta yere hapşırmak kadar tehlikeli olduğu" daha birkaç yıl önce çıktı ortaya!

        Oysa hapşırırken eliyle ağzını kapatan "ilk kişi"yi karşısındaki "Hop arkadaş n'apıyorsun, dirseğin iç kısmına hapşıracaksın!" diye uyarmalıydı.

        Bu kadar basit bir sağlık önlemini akıl etmek için asırlarca bekleyen insanoğlunun her bir başarısı ayrı "mucize"dir!

        2013 gribi

        AİLEDEKİ durumu anlatıyorum:

        Birimiz yolun başındayız...

        Diğerimiz epey ileride...

        Ötekimiz kalıntılarla boğuşuyor...

        Berikimiz "tur bindirdi".

        Ne bu?

        Grip.

        Hepimizin elinde ameliyat eldivenleri, yüzümüzde maskeler... Karşı apartmandan "Organ mafyası işbaşında" zannıyla şikâyet edecekler diye korkuyorum.

        Hayır, hâlâ kimden kimi koruyoruz anlamış değilim. Ha, herkes kendi gribinden memnun, ötekininkini istemiyor!

        Yahut, mikroplar karışmasın!

        Şimdi "Griple yaşamaya alışın" diyecek bir doktor bekliyoruz.

        Hocam bu mudur sahi?

        İleride "2013 gribi" olarak anılacak günlerden mi geçmekteyiz?

        Türk dizilerinde dikkatimi çeken 3 şey

        BİR: Sokak ortasındaki ufak atışmadan sonra taraflardan biri arkasını dönüp giderken, ötekinin ısrarla, arka arkaya onun adını seslenmesi, lakin gidenin hiç "tınmaması".

        *

        İki: Hayati önem taşıyan gerçeklerin daima "kapı aralığından kulak kabartılarak" öğrenilmesi.

        *

        Üç: Kadın kısmının, ne tür felakete uğrarsa uğrasın "ayağından sivri ve yüksek topuklu ayakkabılarını çıkarıp atacak kadar yıkılmaması".

        Pasta yok

        MADEM gündemden düşmek bilmiyor...

        Tuba Ünsal çıkışlı, devlet hastaneleri acil servislerinin "perişanlığı" haberi karşısında ilk aklıma geliverenleri yazayım bari.

        * Nasıl yani!

        Hem Türkiye'de yaşıyor, hem de yeni mi haberi oluyormuş!

        Hadi yolun düşmedi, skeçlerden falan da mı bilmiyorsun a kızım!

        Bu, buralarda köpeğin adamı ısırmasından bile daha sıradan haber ayol!

        * Peçete mi yokmuş?!!

        Acil servislerin durumunu "Bir Türkiye gerçeği" olarak "kabullenmişler"in kulağına "Pasta yok" gibi geliyor.

        *

        Son söz: Biz kanıksadık ama siz kabullenmeyin gençler, Tuba'cım... Hatta "pasta bile olsun". O derece abartılı düzelsin yani.

        *

        Bir söz daha: Tuba'ya "Yardımcını neden özel hastaneye götürmedin" diyenleri bilirim; yardımcılarına Papermoon'dan yemek söylerler!

        MIŞ/MUŞ

        * Eşi, Demet Akalın'a gül tarlası satın almış.

        "Tek sayıda mı çift sayıda mı", "Hangi nedenle, ne renk?" diye düşünmektense...

        Diğer Yazılar