Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        "ÇOCUK da yaparım kariyer de!"

        Biliyorsunuz, kadınların sözü bu.

        Erkek için zaten kariyer "elde bir"! Çocuklu, çocuksuz fark etmiyor.

        Kadın içinse zor. Kendisi de inanmadığından habire söylemek ihtiyacı duyuyor zaten: Çocuk da yaparım kariyer de!

        Peki, pratikte durum ne?

        Sahiden ikisi bir arada oluyor mu?

        Oluyor da "tam" oluyor mu?

        "Kariyer"den ne anladığımıza bağlı. İşe gidip gelmekse, yaptın gitti!

        Ha, bir de babanın şirketinde yönetim kurulu başkanvekiliysen zaten "cepte" kariyer!

        Arada aklına estikçe holdinge uğradığında, dergiciler falan da "başarı öyküsü" için kapıda beklediğinden, kariyerin "tescilli"!

        Fakat "gerçek bir kariyer için" işin dışında her şeyi "ihmal etmek" gerekiyor. Benim "sahici" başarı öykülerinden çıkardığım sonuç bu.

        Kitaplaşmış hayatlara bakın... Neredeyse hepsinde "aile"nin ihmal edilmiş olduğunu görürsünüz. Kitabın kime ithaf edildiğine bakın, oradan bile anlarsınız. "Vicdan azabıyla" eşe ve çocuklara. Bir "özür" gibi...

        Erkek kolayca ihmal edebiliyor fakat kadın, ı-ıh.

        "Anne" ve "baba" olma hali arasındaki fark bu.

        Ardına bakmamayı beceremiyor kadın. Elinde değil. Doğuştan "sorumluluk abidesi".

        Onun için daha çok erkeklerin başarı öykülerini okuyoruz.

        Gözü arkada kalmıyor erkeğin. Kadın çoluğu çocuğu toparlıyor nasıl olsa. Erkeğe başarmak kalıyor bir tek.

        Kadına kitabın ilk sayfasında iki satır teşekkür: "O olmasaydı başaramazdım... "

        Evet başaramazdın!

        Ama azıcık da biz başarmak istiyoruz artık! Evi, çocukları siz toparlayın, hayatı siz, bize kolaylaştırın!

        Ama buna önce kadının kendisinin razı olması gerekiyor galiba.

        Ya yanacak

        ya yanacak!

        BAKIN yine söylüyorum: Çocuklarınıza tarihi binaların ancak fotoğraflarını bırakabilirsiniz!

        İşte Galatasaray Üniversitesi'nin yüz bilmemkaç yıllık binası da yandı! İçinde eşsiz kitapların bulunduğu kütüphanesiyle hem de!

        Bir gün o binaların eldeki fotoğrafları da yanıp gidecek başka bir binada... Onun için siz alın fotoğraf makinenizi, "kendi arşivinizi oluşturun". Çocuklarınız, torunlarınız için.

        Tarihi binaların hepsi yanacak çünkü! Gidiş o gidiş!

        Ama elektrik kontağından, ama bilerek isteyerek...

        Burası Türkiye... Ya yanacak ya yanacak!

        MIŞ/MUŞ

        ■ Dünyada her yıl 1.3 milyar ton yiyecek çöpe gidiyormuş.

        Uzmanlara sorarsanız geri kalanının da daha iyi bir yere gittiği yok: Ya "şeker"e ya "kolesterol'e!..

        ■ Daha çok uyuyan çiftler daha mutlu oluyormuş.

        Sürpriz değil; ne kadar az görüşürsen o kadar iyi!

        Diğer Yazılar