Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        YSK’nın CHP ve İYİ Parti’nin fermuar yöntemi ile birlikte seçime gireceği 16 şehirde Millet İttifakı logosunu kullanmaya izin vermeme yönünde verdiği karar siyasete bomba gibi düştü.

        Bu kararla birlikte Çorum, Düzce, Batman, Van, Bartın, Adıyaman, Erzincan, Rize ve Hakkari’de diğer ittifaklar oy pusulasında yer alırken Millet İttifakı ismi geçmeyecek, onun yerine sadece CHP logosu ve listesi olacak.

        Yani AK Parti, MHP, YSP, BBP’nin isminin yazılı olduğu Cumhur İttifakı kağıtta yer alırken en büyük rakibi Millet İttifakı sadece CHP olacak.

        Gümüşhane, Bayburt, Aksaray, Yozgat, Muş, Bitlis ve Çankırı’da ise aynı tablo İYİ Parti için geçerli olacak, Millet İttifakı logosu olmayacak bu şehirlerde sadece İYİ Parti ve listesinin olduğu pusula seçmen önüne konulacak.

        Adıyaman, Çankırı, Düzce gibi muhafazakar seçmenin ağırlıkta olduğu illerde tek başına CHP logosu.

        Millet İttifakı’nın oy almak istediği kitlenin eli ne kadar gider CHP logosuna?

        Ya da 2019 seçimlerinde yüzde 33 almış HDP varken Muş’ta, yine yüzde 33 almış HDP varken Bitlis’te sadece İYİ Parti logosu Millet İttifakı’nın istediği oy miktarının ne kadarını getirebilir?

        YSK’nın bu yönde bir karar alacağını beklemiyordum açıkçası. Bu, Millet İttifakı açısından ciddi bir dezavantaj yaratabilecek ve bence haksız bir karar. (7’ye 4 oy ile alındığını da buraya not düşeyim)

        REKLAM

        Konunun detaylarını öğrenmek için sevgili meslektaşım, Habertürk Televizyonu'nun başarılı Ankara temsilcisi Fevzi’yi (Çakır) aradım. Fevzi bana gözümden kaçan detayları da aktararak tüm meseleyi özetledi.

        Esasen süreç CHP ve İYİ Parti’nin bu şehirlerde ittifak olarak seçime girebilir miyiz diye YSK’dan görüş istemesi ile başladı.

        Belki de bu soruyu sormasalar bu yönde bir tartışma hiç olmayacak, iş bu noktaya gitmeyecekti.

        Ancak konu açılınca AK Parti de "Bu illerde tek parti olacağı için Millet İttifakı adı kullanılmamalı" iddiası ile YSK’ya gitti.

        Fevzi’nin hatırlattığı bir şey daha var: AK Parti YSK temsilcisi Recep Özel bu aşamada bir başvuru daha yaptı.

        O başvuruda Millet İttifakı ismi hiçbir seçim çevresinde kullanılmasın talebi vardı. Dayanak olarak ise ittifakın protokollerinde 6 parti olmasına rağmen aday listelerinde sayının 2’ye inmesi gösterildi.

        Yani AK Parti Millet İttifakı’nı tümden lağvetmek için bir girişimde bulundu ancak bu başvuru YSK tarafından reddedildi.

        Daha birkaç hafta öncesine kadar Cumhur İttifakı’nın ortak liste ile seçime gitmesinin daha olası görüldüğü, Millet İttifakı’nda ise DEVA’nın kendi logosu ile girme iddiasını koruduğu, ittifak içinde ittifak tartışmalarının yapıldığı bir tablo vardı.

        Zaten ittifak siyasetinde milletvekili ortak listeleri oluşturmak da işin doğasına uygun değil midir?

        O halde AK Parti’nin bu başvurusunu nasıl açıklayacağız?

        Böyle maksimalist bir talebi YSK’nın kabul etmesi çılgınlık olurdu. Nitekim etmedi de.

        Öte yandan tek liste ile girilen 16 şehirde Millet İttifakı’nın kullanılamaması kararı da bence çelişkili.

        Tek parti çatısı altında bile olsa iki partinin ortak listeleri söz konusu. Diğer illerde CHP’den yapılan ortak liste bu kez CHP ve İYİ Parti arasında pay edilerek yapılmış.

        Gerekçe ne olursa olsun YSK’nın kararı yakışık almadı. Zaten kimsenin kimseye güven duymadığı, herkesin birbirine kazık atmaya can attığı bir toplumda bu karar maalesef güvensizlik ortamını daha da arttırdı.

        Diğer Yazılar