Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GERİYE dönüp bakınca anılarımın birçoğunun arka planında aynı mekânları görüyorum. Taksim Meydanı, İstiklal, Galata... Kısacası Beyoğlu demek hafıza atlasım demek bir nevi. Çocukken annem ve babamla giderdik. Cumartesi sabahları 11.00’de önce AKM’de çocuk opereti ya da baleleri, sonra yeni açılan McDonald’s’ta o zaman bizim için büyük bir değişiklik olan “sünger hamburger” yemek, oradan Penguen’de buz pateni kaymak...

        Sonraları cuma okul çıkışlarında doğrudan gidilen yer oldu Beyoğlu. Cumartesi sabahları ise AKM’nin önünde buluşur, sinemaya girer, para kaldıysa Hayal Kahvesi ya da Gramofon’da kahve içerdik... İstiklal’de yürümek bile tek başına İstanbul’u solumak demekti. Rengârenk, dopdolu, tanıdıklara rastladığımız bir panayır yeriydi sanki.

        Ancak son yıllarda ayaklarım geri geri gidiyor, içimden Taksim’i görmek dahi gelmiyor. Nasıl gelsin? Her yer kazılmış, yürümek bile başlı başına bir macera haline gelmiş, karmakarışık, dükkânların çoğu kapalı...

        Bu sabah çocukların veli toplantısı için mecburen yolum o tarafa düştü ve maalesef bir kez daha İstiklal enkazından yürümek zorunda kaldım. Galatasaray-Tünel arası tamamen kazılmış, toz, duman, gürültü...

        Onca karmaşa içinde eskiden kalan adresleri aradı gözüm, çoğu ya kapanmış ya da boynu bükük bomboş bekliyor. Yol boyunca gördüğüm tek olumlu şey, Asmalımescit’te Narmanlı Han’ın yeniden hayata geçirilmiş olması...

        Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’a yalvarıyorum: Çalışkan ve diyaloğa açık bir başkansınız. Lütfen bir an önce özlediğimiz İstiklal’e bizi yeniden kavuşturun!

        ***

        Yine de güzel şeyler oluyor

        SANKİ savaştan çıkmış izlenimi veren İstiklal ne kadar moral bozucu ise Tünel’e doğru giderken Postacılar Sokağı’nın hemen altındaki Tomtom Mahallesi de o kadar iç açıcıydı dün. Perşembe günü başlayan ve ayın 22’sine kadar devam eden “Tasarım Tomtom Sokakta” festivalinin bu yıl üçüncüsü yapılıyor.

        Müthiş yaratıcı işler, birbirinden güzel tasarımlar, el yapımı yiyecekler ve rengârenk vitrinlerin içinden yürürken moralim yerine geldi. Bitmeden gidin, görün derim...

        ***

        Sayın Numan Kurtulmuş bu kongreden haberdar mı?

        GEÇTİĞİMİZ aylarda Hindistan’ın en büyük acentelerinin Türkiye’ye olan ilgilerini yazmış, THY’nin bu acente sahiplerini toplayan büyük kongresinin Türkiye’de yapılabilmesi için iyi fiyat vermesinin önemini dile getirmiştim.

        Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı bu öneriye son derece olumlu yaklaştı ve çok doğru bir şekilde Hindistan’dan gelecek tur operatörlerine düzenlenecek kongreye gelmeleri için özel bir fiyat uyguladı.

        Aylardır organizasyon hazırlıkları sürüyor. Yaklaşık 650 kişi bekleniyor. Kongre 27-28 Ekim tarihlerinde Dalaman Hilton’da yapılacak. Buraya gelecek olanların Türkiye’ye getirebilecekleri turist sayısı 18 milyon. Bu, tek başına Avrupa pazarına olan ihtiyacı yok edecek kadar büyük bir rakam.

        Kongreyi düzenleyenler, Turizm Bakanı’mız Numan Kurtulmuş’tan bir açılış konuşması bekliyorlar. Davet gitmiş ancak bakandan henüz müspet ya da menfi bir yanıt alamamışlar. Ben gündemin bunca yoğunluğu arasında kongre davetinin Bakan’ın eline geçmemiş olabileceğini düşünüyorum. Zira 18 milyonluk bir turist potansiyeli olan kongreye, kolları sektörü canlandırmak için sıvamış olan Numan Bey son derece sıcak bakacaktır...

        ***

        Siz özgürlükçü değil sadece klancısınız

        GEÇENLERDE Oray Eğin yazınca detayları öğrendim. O hatırlatmasa gündeme dahi gelmeyecekti. Özgür Gündem davasında Murat Çelikkan da yargılanıyor ve üstelik hâlâ tutuklu! O dava Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan’ın tutuklulukları üzerinden çok konuşulmuş, bu isimlerin salıverilmesi için çok yoğun bir kampanya yapılmıştı. Nitekim sonuç da alındı.

        Murat Çelikkan, Alpay ve Erdoğan’ın tahliyesinden sonra, Ağustos 2017’de tutuklandı. Denetimli serbestlikten faydalanması için geçen süre doldu ancak mahkeme “sanığın duruşmadaki davranışları ile yeteri kadar pişmanlık göstermemiş olması” gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verdi.

        Ama bazı marjinal sol çevreler dışında ismini anan olmadı. Haklarının savunulması için illa çevrenin geniş, arkadaşlarının ana akım medyada mı olması lazım? Hiçbir meseleye prensipler üzerinden yaklaşılamayan talihsiz ülkemde Çelikkan’ın derhal tahliye edilmesi şart.

        ***

        Melih Gökçek ne bekliyor?

        TÜRKİYE’nin şu an tartışmasız bir numaralı gündem maddesi Melih Gökçek. Durum netleşince detaylı yazacağım ancak şimdilik şu kadarını söyleyeyim:

        1) CHP’ye geçecek, muhalefete başlayacak gibi haberlerin tümü yalan.

        2) Cumhurbaşkanı ile önümüzdeki günlerde görüşme olasılığı var. “O görüşme istifayı kesinlikle engelleyecek” demiyorum ama hâlâ görüşme olmadan istifa etme niyetinde değil...

        Diğer Yazılar