Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Spor Kulüplerinin yaşaması için öncelikle özveride bulunan yöneticiler şart. Bunun yanı sıra yöre halkının takımlarına sahip çıkması da çok önemli. Devletin tesis olarak desteği “olmazsa olmaz.” Ancak yönetmelikler, günün şartlarına ve kulüplerin yaşamalarına göre yeniden düzenlenmelidir. Keyfi kararlar ortadan kaldırılarak, devletin tesislerindeki kiralar minimum ölçülere indirilmeli, gerekirse hiç ücret alınmamalıdır.

        Yerel yönetimler kulüplerin yaşaması için insanın yaşam sıvısı olan kan misalidir. Eğer kan damarlarda dolaşırsa, ömür uzamaktadır. İşte bu örnek belediyelerin spor kulüplerine bakış acısıdır. Bir belediye yasaların verdiği yetkileri amatör spor kulüpleri için uyguladığı takdirde o yörenin gençliği, daha doğrusu yediden yetmişe tüm kent spor yapma olanağını bulur. Yarışmacı takımlar için de belediyelerin katkısı çok ama çok önemlidir.

        Yasaların verdiği yetkiler kesinlikle spor kulüpler için kullanılmalıdır. Her yöre belediyesi kentinin kulübüne ve yarışmacı takımlarına sahip çıkmalıdır.

        Bugün “bu da nereden çıktı” diyeceksiniz. Gelişim Koleji Spor Salonu’nda oynanan Gelişim Koleji-Adanaspor T2BL maçına gittiğimde yazıyı kurguladım. Sebebi de Bornova Belediyesi otobüsünün salonun önünde olmasıydı. Sorduğumda, Adanaspor takımını getirdiğini söylediler. “Adana neresi, Bornova neresi” dedim ve sonunda da, havaalanına gidecek olan Adanasporlu basketbolcuları taşıdığını gördüğümde “helal olsun Bornova Belediye başkanı Olgun Atilla’ya” dedim. Adanaspor’a Adana Büyükşehir Belediyesi’nden alamadığı desteği Bornova Belediyesi vermiş ve İzmir’deki transferlerini belediyenin aracıyla gerçekleştirmişti. Bu sadece bugüne mahsus değilmiş. Her İzmir deplasmanında Bornova Belediyesi’nin arabası taşıyormuş, Adanasporlu basketbolcuları...

        “Helal olsun” diyelim... İkili ilişkilerle mi oluyor yoksa Bornova Belediyesi Başkanı Olgun Atilla’nın misafirperverliğinden midir nedir bilemem ama. Kutlarım... Ve derim ki; Darısı diğer İzmir Kulüplerinin ve takımlarının başına... İnşallah bu yazı bir milat olur ve deplasmana giden takımlar belediye araçlarıyla bu masraflarından kurtulur...

        Pınar Karşıyaka’nın takviyeleri...

        Pınar Karşıyaka için sezon başından beri ısrarla yazıyorum... Yabancıların yanında yerlilerden katkı gelmeli ama yerlilerin kapasitesi de belli bir yerlerde lastik patlayabilir diye... Nitekim şu ana kadar lastik tam anlamıyla patlamasa da geçen sezonun gerisinde kaldı Pınar Karşıyaka... Avrupa’da tur atlanmasına karşın yükselen hedefler için şart olan takviyelerde nitekim geldi. Türk Telekom’dan Cemal Nalga ve Banvit’ten Erkan Veyseloğlu takıma katıldılar... Görünen o ki Mutlu Demir ve Ceyhun Altay ile yollar ayrılabilir. Nalga ve Veyseloğlu’nun takıma katkısını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu takviyeler Kaf Kaf’a sınıf atlatır mı işte bu soru işareti...

        Gediz’de işler yolunda değil...

        Erkekler 2.Ligi’ne iyi bir giriş yaparak ilk sekiz maçından altı galibiyetle ayrılan Orkide Gediz Üniversitesi’nde işler iyi gitmiyor. Dokuzuncu haftadan itibaren düşüşe geçen ve yedi haftada sahadan sadece bir kez galip ayrılan İzmir ekibinde baş antrenör Deniz Atak’ın koltuğunun sallantıda olduğu aldığım haberler arasında. John Ofoegbu’nun sakatlığı nedeniyle Türkiye’de sekizinci takımı Orkide Gediz Üniversitesi olacak olan Kzell Ray Wesson’ı kadrosuna katan ekip önce Afyon deplasmanında ardından da İzmir derbisinde Socar ile karşılaştıktan sonra ilk yarıyı tamamlayacak. 2.lig’deki uzun maratonda oyuncu alışverişinden çok istikrarın önemli olduğunu en çok bilenlerin başında gelen Kulübün Genel Koordinatör Cenk Duraklar bakalım hamlelerini hangi yönde yapacak. Merakla bekliyorum...

        Diğer Yazılar