Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Derbi karşılaşmaları her zaman büyük çekişmeye sahne olmuş, adından söz ettirmiş, heyecanı yüksek, sonuçları ile tarih sayfalarına geçen maçlar olarak anılmıştır.

        Galatasaray-Fenerbahçe derbisi yine ilginç bir sonuçla tarihe mal oldu. Sarı-Kırmızılılar 6 puan farkla maça çıktı. Alacakları bir puan şampiyon olmalarına yetiyordu. Tüm hazırlıklar buna göre yapıldı. Şampiyonluk turu atılacaktı. Biletler inanılmaz fiyatlara satıldı. Ülkenin her yanından olduğu gibi yurt dışından da büyük ilgi gördü. Hatta bilet bulmak ciddi sorun oldu.

        Bileti olanlar bile maçın başlamasına saatler kala stada gitti. Her şey tur atmaya endeksliydi. Ne var ki, evdeki hesap çarşıya uymadı.

        Maça iyi başlayan Fenerbahçe oldu. İlk 20 dakika üstünlüğü ele geçirdiler. Pozisyon bulmakta zorlanmadılar. Tehlikeli akınlar geliştirdiler. Kimsenin beklemediği bir Fenerbahçe vardı sahada.

        Ancak, hakem uydurma bir kırmızı kartla Djiku’yu oyun dışı bıraktı. 10 kişi kalan Sarı-Lacivertlilerin pes edeceğini düşündü Galatasaraylılar. İpler onların elindeydi görüntüde. Fakat, Fenerbahçe müthiş bir direnç gösterdi. 80 dakika 10 kişi oynamalarına rağmen oyunun hakimiydiler.

        İlk 45 dakika Galatasaray’ın isabetli bir şutu yoktu. Pozisyona giremediler. Orta saha üretim anlamında sıfırı çekti. Icardi topla buluşamadı. Biraz Barış kendi gayreti ile top taşıdı. Tehlikeli olmak için çaba gösterdi. Onun bu mücadelesi ve gayreti yetmedi.

        Okan Buruk, futbolcularını iyi hazırlamamış anlaşılan. Bir puan yeter anlayışı rahatlığı getirmiş. Futbolcular işin kolay tarafını seçmişler. Onların da kafasında maç sonu yapılacak kutlamalar vardı. Oyundan düştüler. Sezonun en kötü maçını oynadılar. Kendi sahalarında ilk yenilgiyi almaları bu oyun nedeniyle yadırganmamalı. Farklı bir skorla da yenilebilirlerdi. İşi son haftaya bıraktılar. Taraftarı ile şampiyonluk kutlamasını yapamadılar.

        Fenerbahçe için tam anlamıyla var olma maçıydı. Kazanmaya odaklanmışlardı. Motivasyon ve psikolojik hazırlıkları üst düzeydeydi. Ezeli rakibine tur attırmamak istiyorlardı. Belki şampiyon olamayacaklardı. Tek amaçları vardı. Galip gelmek. Bunu da başardılar. Üstelik 10 kişi ile elde edilen bu galibiyet büyük anlam taşıyordu. Tarihe böyle geçmek azımsanacak gibi değildi. Yıllarca unutulmayacak bir sonuç oldu. “ Fenerbahçe 10 kişi ile Galatasaray’ı deplasmanda yendi” başlığı şimdiden manşetlere çıktı bile.

        Gergin başlayan maç zaman zaman durdu. Faullerin fazla oluşu, hakemin ilk 10 dakika da gösterdiği sarı kartlar karşılaşmanın futbol kalitesini etkiledi. Galatasaray’ın kötü oynaması da maçın istenilen derbi seviyesine çıkmasına engeldi.

        Fenerbahçe taktik olarak iyi hazırlanmıştı. Rakibe önde baskı yaptılar. Bire birde çok iyiydiler. Galatasaray beklemediği bu baskı karşısında oyun kuramadı. Orta sahası hiç çalışmadı. Üstelik eksik olan Sarı-Lacivertliler daha etkiliydi. Hatta, hangi takım 10 kişi kaldı diyebileceğimiz bir görüntü vardı.

        İsmail Kartal’ı çok kez eleştirdik. Fakat, Galatasaray karşısındaki oyun anlayışı, yaptığı hamleler tam anlamıyla dört dörtlüktü. Kartal, bu sonuçla büyük bir başarıya imza atmış oldu.

        Fenerbahçe haklı bir galibiyet aldı. Rakibine oynama şansı vermedi. Eksik oynamayı avantaja çevirdiler. Kazanma arzusu oyuncuların ortak bilinci olmuştu.

        Şimdi gözler son hafta oynanacak olan Konyaspor-Galatasaray karşılaşmasında. Olmaz diye bir şey yok. Futbol bu…